Halk TV yolsuzluk arıyorsa Baykar'a değil CHP'ye baksın!

Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanıydı.

23 Kasım 2016’da, sözde “Kültür ve Sanat Etkinliği” adı altında 17 yazarın katılacağı bir “söyleşi etkinliği” için açık ihale düzenledi.

İhaleyi kazanan şirkete belediye kasasından o günün şartlarında tam 987 bin TL ödendi.

Daha sonra ihalesi yapılan organizasyonun hiç gerçekleşmediği ortaya çıktı.

İhale şartnamesinde ismi geçen ve ücret aldığı öne sürülen Zülfü Livaneli, Ertuğrul Özkök, Ayşe Kulin ve Gülse Birsel gibi yandaş isimler, “Böyle bir etkinliğe katılmadık” dedi.

“Hayali ihale” rezaletinin patlak vermesinin ardından köşeye sıkışan CHP’li Beylikdüzü Belediyesi, "Söyleşiler planlandı, fakat etkinlik yapılmadı" itirafında bulundu. Yazarlara ödendiği iddia edilen bütçenin akıbetine ilişkin tek kelime edilmedi.

Fondaş medya ise yaşanan skandal karşısında adeta başını kuma gömdü.

*

Bahçelievler’de “ocak başı et lokantası” işleten bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen ve yine aynı ilçede mütevazı bir apartman dairesinde ikamet eden Rıza Akpolat’ın kurduğu düşük sermayeli şirketleri her seferinde battı.

Sürekli zarar ettiği için devlete tek kuruş vergi ödemeyen Akpolat, babasının eski arkadaşı Erdoğan Toprak’ın sihirli dokunuşuyla 2019 seçimlerinde Beşiktaş Belediye Başkanlığı koltuğuna paraşütle indi.

Başkan olur olmaz, ilk iş olarak eşine bugün piyasa değeri 15 milyon lira olan Range Rover marka cip satın alan Başkan Akpolat, eşinin ve kendisinin isminin baş harflerinden oluşan “34 DRA …” yazılı özel plakaya ise 25 bin TL ödeyerek karısına bir jest daha yaptı.

Derken…

Rıza Başkan, eşinden sonra personelin de ayağını yerden kesmek için sürücülü araç kiralama ihalesi düzenledi.

1 Ekim-31 Aralık 2019 arasını kapsayan süre için 12 milyon 980 bin liralık araç kiralandı.

MASAK incelemesinde, ihaleyi alan firmanın 800 bin liralık teminat mektubu sahte çıktı.  Ayrıca CHP’li belediyenin hiç bir hizmet vermeyen firmaya 11.8 milyon lira ödediği belirlendi.

Sayıştay denetçisi skandal vurgunla ilgili rapor hazırladı. 2019 yılı Sayıştay Denetim Raporlarına yansıyan ve basında genişçe yer alan ihale rezaletine rağmen CHP’nin güdümlü medyası, oluşan kamu zararına yönelik tek kelime etmedi.

Rıza Başkan’ın, söz konusu ihaleden 26 gün sonra, Balıkesir Edremit ilçesinde, Kaz Dağları’nın eteğinde, denize sıfır ve o günkü piyasa değeri 10 milyon olan 2 adet triplex villa satın alması da malum medya için haber değeri taşımadı.

*

Erhan Aras,

Yenimahalle Belediyesi Başkanı Fethi Yaşar’ın oğlu Bülent Yaşar’ın kayınbiraderiydi.

CHP’li belediyede işe alınan Aras, KPSS engelini aşmak için önce “istisnai kadrodan” memur yapılarak,‘Özel Kalem Müdürlüğü’ne atandı.

Ardından İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü görevine getirildi.

“10 yıl hizmet süre şartını” sağlamadan bu kez “usulsüz” şekilde CHP’li Yenimahalle Belediye Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.

İşe başlamadan önce “Kartal”a binen Aras, Başkan Yardımcısı olduktan sonra önce altına sıfır Mercedes çekti, ardından Çayyolu gibi lüks bir yerde milyonluk evde oturmaya başladı.

Yenimahalle Kaymakamlığı, yaptığı incelemenin ardından İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, “Bülent Aras’ın atamasının mevzuat hükümlerine aykırı olduğu ve iptalinin uygun olacağı” görüşünü bildirdi.

Buna rağmen zillet medyası, bu liyakatsiz “yandaş atama” hakkında tek satır yazmadı.

*

CHP’ye yakınlığıyla bilinen Yazar Ergün Poyraz, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında çok ağır ifadelerin yer aldığı kitaplar yazdı.

Tabir caizse Başkan Erdoğan’a demediğini bırakmadı. Buna rağmen en ufak zarar görmedi.

Kendisi Kuşadası’nda yaşıyordu. CHP’li Kuşadası Belediyesi’nde dönen yolsuzluklara daha fazla tahammül edemedi.

Mıcır alımında yapılan bir “ihale yolsuzluğunu” ihbar etmesinin ardından, evinin önünde 3 kişinin saldırısına uğradı.

İhaleyi alan firmanın elemanları tarafından darp edilen ve ölümden dönen Ergün Poyraz’ı, saldırının ardından telefonla aradım.

“Erdoğan hakkında ağır eleştiriler olan birçok kitap yazdım en ufak bir şiddet görmedim. CHP ile ilgili yolsuzluk ihbarında bulundum, durum ortada Zekeriya” diyerek, iki zihniyet arasındaki bariz farkı dile getirdi.

*

MALTEPE BELEDİYESİ'NDE RÜŞVET AĞI BAŞKANA UZANDI 

Rüşvet suçuna karıştıkları iddia edilen ve suçun işlendiği tarihte CHP'li Maltepe Belediyesi'nde üst yönetimde olan kişiler ile zabıtaların da aralarında bulunduğu 10'u kamu görevlisi 21 şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı.



İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı 5'i tutuklu 21 şüphelinin bulunduğu 121 sayfalık iddianamede dikkat çeken isimler yer aldı. 'Örgütlü olarak rüşvet almak, vermek' 'aracılık etmek' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından hazırlanan iddianamede eski Maltepe Belediyesi Başkan Yardımcısı Ömer Ekşioğlu, eski Maltepe Belediyesi Zabıta Müdürü Ahmet İmamoğlu, eski Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı olan ve halen Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'ın danışmanlığını yapan Melih Morsünbül, eski Maltepe Belediyesi İmar Müdürü ve Başkan Yardımcısı olan şu anda ise CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Tasarım Müdür Yardımcısı olan Haydar Battal da bulunuyor.

 

CHP’li belediyelerde patlak veren ve milli medyada genişçe yer bulan bu gibi ihale ve liyakatsiz kadrolaşma örneklerini çoğaltmak mümkün…

İşte bu skandallar karşısında başını kuma gömen ve “kamu zararını” görmezden gelen CHP medyası, sıra AK Partiye veya onların akrabalarına gelince, en ufak bilgi kırıntısını dahi abartarak görülmemiş bir iftira kampanyası başlatıyor.

Manşetlerinden ve ekranlarından yayınladıkları yalanlar yüzünden adeta “tekzip bültenine” döndükleri halde yüzleri kızarmak yerine, iftira atmaya devam ediyorlar.

Bu karalama kampanyasının son kurbanı…

Savunmada bağımlılığı bitirmek ve semalarında “hür ve özgür bir Türkiye” inşa etmek için gece gündüz çalışan…

Devletten tek kuruş maddi destek almadığı halde, ürettiği yerli ve milli SİHA’lar ile savaş paragidmasını değiştiren…

“Her çocuk uçağa dokunsun” diye, dünyanın en büyük havacılık fuarı TEKNOFEST’i organize eden…

Salgında, rekor sayılacak bir sürede yerli solunum cihazı geliştirerek hastalara nefes olan…

Depremde, gerek gıda yardımları, gerek 2 bin kişilik konteyner kent ile felaketzedelerin imdadına koşan…

Evleri yıkılan deprem mağdurlarına 1000 konut bağışlayan…

CHP’li belediyeler kendilerine oy vermeyen depremzedeleri sokağa atarken, personeli için inşa ettiği lojmanları bile depremzedelere tahsis eden Bayraktar ailesi oldu.

İsrail’den kiralanan ve hafta sonları uçmayan Heronlara ödenen saatlik 2. 500 doları konuşmayan…

ABD'den kiralanan King Air Beechraft uçakları için ödenen 4.300 dolarlık kiralama ücretini normal bulan Halk TV…

CHP ile olan akçeli ilişkilerinin ortalığa saçıldığı bir dönemde, kendi rezaletini perdelemek için…

İşletme masrafları ve personel giderleri dâhil saati 850 dolara kiralanan Bayraktar TB2 İHA’lar üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın şirketi BAYKAR’a çamur atmaya kalktı.

Eğer Halk TV yöneticileri gerçekten “içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı” olan kamu parasının birilerine peşkeş çekilmesinden rahatsız olsalardı.

Açılan “İHA kiralama” ihalesinde en düşük teklifi vererek 5 adet Bayraktar TB2 İHA kiralayan, bunların yanına da 4 adet Bayraktar İHA'yı; bakım, onarım, yakıt, personel, altyapı dahil tüm masrafları dahil ücretsiz olarak Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis eden BAYKAR firmasını hedef almak yerine…

Önce CHP’de dönen rezaletleri yazarlardı ama…

Fakat dert başka...